İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür katıldığı bir programda İstanbul’da beklenen sarsıntıyla ilgili Kıymetli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Görür, “1999’dan itibaren 30 sene içinde her Lahza olmak üzere İstanbul’da 7 ve üzeri zelzele olma mümkünlüğü yüzde 64. Bu 2029’a kadar bir müddet demek. Bu varsayım 15 Yıl artı yahut eksi olarak düşünülüyor. Bu en yeterli ihtimali düşündüğümüzde 2044’e kadar vaktimiz olabildiği manasına geliyor. Bir Afet Bakanlığı kurulabilirse ve yeterli de bir bütçesi olursa Türkiye genelinde Kıymetli bir gelişme sağlayabiliriz.” dedi.
FAY TARTIŞMASINI ARTIK BIRAKALIM
Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nin düzenlediği “Toplum ve Afet Risk Yönetimi” temalı seminerlerin yedincisinde “Ülkemizde zelzele ve Sarsıntıya Dirençli Kentler” konusu ele alındı. Seminerin anne konuşmacısı İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’nin bir zelzele ülkesi olduğunu kabul etmemiz gerektiğini vurgulayarak zelzele dirençli yerleşim alanlarının değerine dikkat çekti. Türkiye’nin en Kıymetli gündeminin zelzele olması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Naci Görür, şunları söyledi: “Öncelikle fay tartışmasını bırakmak gerekiyor. Bunları ilim beşerlerine bırakın. Bunları tartışacak ilim insanları da medyanın önünde tartışmamalı. Bu tartışmalardan Dolayı asıl tahlile gidemiyoruz. Bizim kabul etmemiz gereken bir gerçek var: Türkiye bir zelzele ülkesidir. Her Lahza her yerde Aka zelzeleler olabilir. Binlerce insanımızı bir gecede kaybedebiliriz.”
7 VE ÜZERİ zelzele OLMA MÜMKÜNLÜĞÜ YÜZDE 64
Prof. Dr. Görür, kentleri zelzele dirençli hale getirmenin altı bileşeni olduğunu ve bunların idare, halk, altyapı, Bina stoku, Etraf & ekosistem ve iktisat olduğunu belirterek şöyle devam etti: “İl idareleri ve yer kullanımının mikrogölgeleme çalışmaları çerçevesinde yapılması kıymetli. Bu çalışmalar yüklü olarak 1999 zelzelesinden sonra yapıldı. O Devre bir ilçenin mikrogölgeleme çalışmaları 20-25 milyon dolar tutuyordu. Bu çalışmaların Tüm Türkiye’de yapılması gerekiyor.”
Geliştirilme çalışmaları süren erken İkaz sistemlerinin temel hedefinin doğalgaz, su, elektrik üzere stratejik kurumlarda önden sistemlerde kesinti sağlayarak Emniyet ehemmiyetlerini artırmak olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Görür, “Bugünkü teknolojiyle zelzele dirençli kentler yapmak hiç güç değil. mümkün bir İstanbul zelzelesinde kanalizasyon sistemi ve içme suyu sistemlerinin ziyan görebileceğini görüyoruz. Buna nazaran sistem düzeltme çalışmaları yürütmeye başladık. Bu Türkiye’de bir birinci. Önemli bir formda çalışmaya başlarsak, biz İstanbul’u zelzele dirençli hale dönüştürebiliriz” diye konuştu.
patronlardunyasi.com
Yorum Yok