Sabah gazetesi iktisat Müdürü istek Güngör, finans piyasasında yaşananları yazdı:
Merkez Bankası’nın siyaset faizi ile kredi faizlerini yakınlaştırma atılımları işe yaradı.
Pekala ya Hazine tarafında durum ne?
Orada da TL’de borçlanma maliyeti düşüyor. Alınan makroihtiyati önlemlerle yılbaşında yüzde 24-25 olan Hazine’nin Yurt içi borçlanma maliyeti yüzde 11’e kadar gerilemiş durumda… 2 yıllıkta da 5 yıllıkta da 10 yıllıkta da TL faizinde düşüş var.
Diyebilirsiniz ki, ‘Faiz düşüyor, kredi yok’…
Bakıyorsunuz, iktisat idaresinin selektif kredi siyaseti dediği yatırım, üretim, İhracat yapanlara Nakit var. KOBİ kredileri 1 yılda yüzde 70’e yakın büyümüş…
Krediye erişimi zorlaşanlar (daha doğrusu bağıranlar) elinde dövizini bozdurmaktan imtina edip, ucuz krediyle fonlanmak isteyenler… Yıllarca Eximbank kaynaklarını kendine has kullanmaya çalışanlar… Ucuz finansmanı alıp dövize stoklamak isteyenler…
Gelelim mevduat faizine…
Evet orada Aksi bir döngü var. Bankalar nihayet mevduat hissesi düzenlemesi sonrası bono yerine TL mevduat toplama stratejisine döndü. 1-3 ay ortası mevduat faizleri yüzde 21’lerde… Bankalar mudileri borsaya kaptırmamak için mevduat faizlerini yükseltiyor.
Zararına mı Amel yapacaklar derseniz…
Aslında, Merkez Bankası’nın siyaset faizindeki indirimleri ve kur muhafazalı mevduat uygulaması bankaların kaynak maliyetlerinin aşağı gelmesini sağladı. Bu da karlılıklarını destekledi. Biraz kardan feragat etseler bir şey olmaz.
İtiraz edenlere Biricik hak verdiğim nokta ise tüketici kredileri…
Evet, Merkez’in nema indirimlerinin tüketici kredisi faizine yansıması hudutlu seviyede.
Bugün tüketici kredilerinde ortalama nema yüzde 30’larda…
Bu taşıtta 25, konutta 21’ler civarında…
PPK açıklamasında da “Son periyotta bariz formda açılan politika-kredi faizi makasının geldiği istikrar yakından takip edilmektedir” deniliyor.
Ben önümüzdeki devirde kademeli olarak orada da düzgünleşme bekliyorum.
Yorum Yok