14 Mayıs Cumhurbaşkanı seçimleri, birinci cinste hiçbir adayın 50+1 oya ulaşamamasından Dolayı ikinci cinse kaldı. Şimdi Kesin olmayan sonuçlara nazaran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,50, millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44,89, cet İttifakı’nın adayı Sinan Oğan ise yüzde 5,17 oy oranına sahip. Prof. Dr. Acemoğlu, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 11 unsurda seçimleri kıymetlendirdi.
Diken’de yer Meydan habere göre Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun paylaşımları şöyle:
“Durumu anlamak için Türk seçmeninin Fazla Çok milliyetçi bir hale geldiğini kabul etmek kıymetli. Milliyetçi oyların Erdoğan, MHP, DÜZGÜN Parti ve başkaları ortasında paylaşılmasına karşın, Erdoğan’ın müttefiki çok sağcı MHP oyların yüzde 10’unu aldı.
“KONUK VE İŞ VAATLERİ İŞE YARADI”
Cumhurbaşkanı ve ortakları, televizyonu ve yazılı medyayı büsbütün Denetim ettiler ve bunu milliyetçiliğin alevlerini körüklemek için, Özellikle muhalefetin Kürt ayrılıkçılarla Amel birliği içinde olduğu savlarıyla kullandılar. Kılıçdaroğlu’nun Alevi olmasıyla birleşince bu tesirli olmuş olabilir.
Kötü iktisat idaresi ve yaygın yolsuzluk, birçok kişinin (ben dahil) düşündüğü kadar geniş bir ehemmiyete sahip değildi. Büyükşehirlerde değerliydi lakin AKP’nin himaye şebekesi kurduğu ve kullandığı yerlerde değildi.
En sarsıcı olanı, AKP zelzele bölgelerinde Fazla başarılı oldu. Himaye şebekesinin Fazla Kıymetli olduğu yer bu noktadır. Belediye çapında ve daha üst düzeylerde yıllarca süren yolsuzluklar, zelzelelerin tesirleri ve ölümlerin sorumlusuydu. Lakin Hane ve Amel vaatleri işe yaradı.
“TÜM DÜNYADAKİ DEMOKRASİLER İÇİN MAKÛS BİR HABER”
Çoğumuzun Erdoğan’ın siyasi hünerlerini ve durumu okuyup Denetim etme yeteneğini bir Defa daha hafife aldığı ortaya çıktı. Medya hakimiyeti kıymetlidir lakin durum onun ötesinde. Bu yalnızca Türkiye’de değil bütün dünyadaki demokrasiler için Üzücü bir haber.
Bütün bunlar Türk kurumlarının geleceği için Üzücü haber. Yargı ve kolluk bütün bağımsızlığını kaybetti. kuvvetli yolsuzluk ağları (inşaat sanayisi merkezli) ve medyanın durumu ile birleştiğinde, bu sahiden Kötü bir haber.
AKP’nin kurduğu makinenin seçim muvaffakiyetini da tanımak ve ders almak zorundayız. Bu, demokratik işleyişin bir modülü lakin (bazıları mahpusta olan) muhaliflere ve rakiplere yönelik baskı, medya denetimi ve sindirme nedeniyle ‘gerçekten demokratik’ değil.
Ancak demokrasi için işler daha da Kötü olabilir. AKP milletvekillerini kaybetmiş olsa da, muhalefet artık daha zayıf ve daha parçalanmış durumda. CHP’nin koalisyonu bir ortada tutmak için müttefiklerine birkaç parlamento sandalyesi vermesi bunu artırıyor. (Bu bir kusur olabilir).
“ÜLKENİN EKONOMİK ÇÖKÜŞE NASIL DAYANACAĞINI BİLMİYORUM”
Daha da Üzücü haberler: iktisat paramparça. AKP, himaye şebekesini güçlendirmek için rezervleri tüketti ve vaatleri ile harcamalarını Aka ölçüde genişletti. Ülkenin ekonomik çöküşe nasıl dayanacağını bilmiyorum.
Endişelerden biri, ekonomik krizin (bence durumun ciddiyetini tam olarak anlamış üzere görünmeyen) bir muhalefet hükümeti iktidarında gelmesi ve CHP ile başkalarının prestijini zedelemesiydi. Artık bunu bozan AKP ekonomiyi düzeltmeye çalışacak.
Maalesef AKP’nin de krizle başa çıkabileceğine dair bir işaret görmüyorum. Bu vazifesi üstlenecek Fazla az yetişmiş insan Mevcut ve yolsuzluk ile Kötü Yönetim muhtemelen devam edecek. İktisadın ve demokrasinin geleceği için endişeleniyorum.”
patronlardunyasi.com
Yorum Yok