Geçen hafta zelzele bölgesine giden DenizBank Yönetim Şurası Üyesi ve genel Müdürü Hakan Ateş, ‘hayal ötesi bir yıkım’ yorumunu yapıyor ve ekliyor: “Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da Tüm Belde çökmüş. Acılar Fazla büyük.”
Ekonomi gazetesinden Necla Dalan’ın yazısına nazaran Adana, Diyarbakır, Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay’a giden Hakan Ateş; Antakya, İskenderun, Kırıkhan, Kahta, Pazarcık, Nurdağı ve İslahiye’de hasarlı şubelerle ilgili bilgi aldı, bölgedeki yetkililerle zelzele sonrasında neler yapılabileceğine ait görüş alışverişinde bulundu.
Ateş, 64 şube ve 1050 çalışanları ile hizmet verdikleri bölgede üç çalışma arkadaşlarını kaybettiklerini anlatıyor. Denizci olarak nitelendirdikleri çalışma arkadaşlarının ailelerini ziyaret edip başsağlığı dileyen Ateş, bölgedeki en Kıymetli sorunun şu anda barınma olduğunu vurguluyor.
‘Para nakli ve Emniyet açısından en Müsait metot toplu banka kümeleri’
Denizbank olarak birinci etapta çalışanları ve aileleri için içinde tuvaleti de olan 20’ye yakın konteyner gönderdiklerini kaydeden Ateş, “Bölgede hava Fazla soğuk. Kalıcı konutlar yapılana kadar insanlarımız için konteyner kentlerin kurulması lazım. Bölge insanını birkaç yılda ayağa kaldırmak kolay olmayacak. Kalıcı konutları kaliteli, düşük katlı yapmamız lazım. Yıkılan kentlerimizin dokusunu, özgün yapılarını, ruhunu taşıyan mimariye odaklanmamız lazım. çok Aka göç var, gidenleri Geri dönmeye ikna etmemiz lazım. Bölgenin demografik yapısında değişim olmamasını sağlamamız lazım.”
Bölgeye birinci günden itibaren tırlarla yardım gönderen, ENBD ile Bir arada 350 milyon TL’lik nakdi bağış yaptığı açıklayan Ateş’e DenizBank’ın en Aka hasarı gören vilayetlerde nasıl hizmet verdiğini soruyorum, anlatıyor:
“Hızlıca taşınabilir şubeleri yönlendirdik. Bölüm olarak da Bankalar Birliği önderliğinde daima Bir arada konteyner şubelerle hizmet vermek için çalışıyoruz. Valilik tarafından gösterilecek bir alanda toplu banka kümeleri oluşturmak gerekiyor. Biricik konteynerde 12-13 şube birdenbire hizmet verecek halde planlanıyor. Nakit nakli ve Emniyet açısından da bu metot en Müsait metot olacak.”
Hakan Ateş, Adıyaman’da yıkıntı altından çıkarıldıktan sonra DenizBank çalışanlarının takviyesi ile hastaneye kaldırılarak doğum yapan ve bebeğinin ismini Deniz koyan Gönül Yalçın ile görüştü.
‘Kahramanmaraş ödeme ahlakı en yüksek illerden’
Hakan Ateş, konuşmamızda sarsıntının vurduğu vilayetler hakkında Fazla Enteresan bilgiler de veriyor. Ateş, “Deprem bölgesi bankacılık açısından Kıymetli illerdir. mesela Kahramanmaraş ödeme ahlakında en yüksek orana sahip vilayetlerimizden biridir. Batık kredi Fazla olmaz Kahramanmaraş’ta. Nurdağı ve Islahiye’de öyleydi” diye konuşuyor.
‘Kiralık kasaları çıkarmak uğraşındayım, yarın öbür gün alıcı gelip isteyecek’
Deprem bölgesinden bankaların kasalarının kurtarılmasına ait manzaralar reaksiyon çekmişti. Hakan Ateş, bu mevzudaki tenkitlerin dikkatli yapılması gerektiğine vurgu yapıyor ve ekliyor: “Ben enkazlardan müşterilerimizin kiralık kasalarını çıkarma uğraşındayım. Müşterimin kasaya ne koyduğunu bilmiyorum lakin yarın öbür gün gelip isteyecek kasasını… O yüzden eleştirmeden Evvel yeterli bakmak, uzaktan ahkam kesmemek lazım.”
’72 saat evvelki Hakan Ateş’le şimdiki Hakan Ateş birebir değil’
Hakan Ateş’ye pazar akşamı konuştuk. Konuşmamız esnasında bölgeye ziyaretinin üzerinden 72 saat geçmişti. çok etkilenmiş, Fazla üzülmüştü. Hislerini şöyle lisana getiriyor: “Gönlüm kırıldı, kendimi Fazla Noksan hissettim. çok üzgünüm. 72 saat evvelki Hakan Ateş ile şimdiki Hakan Ateş tıpkı değil… Annem de bir depremzedeydi. Erzincan zelzelesini yaşamıştı. Annemin ne demek istediğini artık anlıyorum. Bir baba, sarsıntıda yitirdiğimiz çalışma arkadaşımızın fotoğraflarını gösterdi. Çalışma arkadaşımız üç çoçuğu ve eşiyle enkazda kalmış. Babası gelinini ve 5 yaşındaki torununu kurtarıyor enkazdan. Torununu ölen oğlu ve öbür iki torununun ortasından çekip çıkarıyor. Bu acıyı Tanım edecek söz yok…”
Yorum Yok