Yüksek enflasyon-faiz çıkmazında bankacılık dalındaki potansiyel yeni sorunlara karşı alınabilecek tedbirlerin kısıtlı olması global iktisat için en Aka tehdit olarak görülüyor
Geçen ay ABD’nin 16. Aka bankası olan Silikon Vadisi Bankası ve Signature Bank’ın iflası, Avrupa bankalarını da baskı altına aldı. Bunun birinci tesiri, İsviçre’nin en Aka ikinci bankası olan 167 yıllık Credit Suisse’in en Aka ortağı Suudi Ulusal Bankası’nın kapital artırımı yapmayacaklarını duyurmasının akabinde görüldü. Bankanın Üleş senedi süratle düştü ve satış baskısı piyasa geneline yayıldı.
UBS, 19 Mart’ta Credit Suisse’in satın alınmasında muahede sağlandığını açıkladı.
Credit Suisse’in kurtarılması, bankaların tahvil fiyatlarının baskı altında olması nedeniyle Avrupa piyasalarında oynaklığa neden olurken, bankacılık krizinin yüksek enflasyon, hayat pahalılığı ve güç krizi nedeniyle aslında baskı altında olan global ekonomiyi derinden etkileyebileceğine yönelik tasalar arttı.
Uluslararası Nakit Fonu (IMF) Lideri Kristalina Georgieva, dün yaptığı açıklamada, dünyanın önde gelen merkez bankaları tarafından belirlenen yüksek nema oranlarının Mesken halkları ve işletmeler için borçlanma maliyetlerini artırması nedeniyle global iktisadın 1990’dan bu yana en zayıf büyüme periyoduna yanlışsız ilerlediği konusunda uyardı.
Georgieva, geçen ay global bankacılık sanayisindeki karışıklığın merkez bankalarının üstesinden gelmesi gereken tehlikeler olduğunu gösterdiğini belirtti.
“ŞU ANKİ DURUM, ÇÖZÜLMESİ NEREDEYSE İMKANSIZ BİR PROBLEM”
Londra iktisat Okulu (LSE) Finans Departmanı Sistemik Risk Merkezi Yöneticisi Jon Danielsson, bankacılık kesimindeki yaşananların global iktisada tesirlerine ait yaptığı değerlendirmede, “Şu anda global iktisat için en Aka tehdit finansal sistem. nihayet periyotta iki Aka bankanın iflasını gördük. Credit Suisse’in yanı Dizi kimi Avrupa bankaları Önemli baskı altında. Avrupa’da yahut Öbür bir ülkede gelecekte öteki bankaların tıpkı meseleleri yaşayabileceğine ait Fazla Çok dert var.” diye konuştu.
Şu anda finansal sistemden kaynaklı tehditlere karşı harekete geçmenin 2008 krizine kıyasla daha güç olduğunu lisana getiren Danielsson, şöyle devam etti:
“Merkez bankaları yüksek enflasyona karşı nema oranlarını artırıyorlar ve bu da tahvili olan bankalar için Problem yaratıyor. Şu anda yüksek enflasyonu düşürmek için artan faizler karşısında bir Öbür banka daha kırılgan mı bilmiyoruz. Credit Suisse, zayıf ve birçok sorun nedeniyle Kötü yönetilen bir bankaydı. Üzücü yönetilen ve kırılgan olan Öbür Avrupa bankaları da var, Deutsche Bank bunlardan birinci akla geleni.
Bu nedenle yeni potansiyel sorunlar, bir öbür Aka bir bankanın iflasını tetikleyebilir. Global iktisat için şu anda en Aka tehdit bu. Merkez bankaları ve hükümetlerin bu potansiyel sorunlarla uğraş edebilecek kapasitesi olduğunu düşünmüyorum zira mali güçleri ve harcayacak paraları yok.
Merkez bankaları şu anda enflasyona o kadar odaklanmış durumda ki sisteme Yardımcı olmak için niceliksel gevşeme yapamıyor ve Nakit basamıyorlar. Bu da krize karşı kâfi yanıtın verilmesini zorlaştırıyor. Yani, şu anki durum çözülmesi neredeyse imkansız bir sorun.”
Danielsson, Avrupa bankalarında yeni bir iflas yaşanması halinde bölge iktisadı kadar İngiltere iktisadının de süratle etkileneceğinin altını çizdi.
“BU YIL BİRÇOK GELİŞMİŞ ÜLKEDE EKONOMİK BÜYÜME EPEYCE YAVAŞ KALACAK”
Oxford Economics Kıdemli iktisat Danışmanı ve İngiltere Merkez Bankası Nakit Siyaseti Komitesi Eski Üyesi Michael Saunders ise bankacılık bölümündeki sıkıntıların İngiltere ve global ekonomik büyüme üzerindeki tesirlerinin kısıtlı olmasını beklediğini söyledi.
Enerji fiyatlarındaki artış ve nihayet periyotta birçok gelişmiş ülkede görülen nema artışlarının büyümeyi daha kısıtlayıcı tesirde olduğunu anlatan Saunders, “Merkez bankalarının nema artırımına gitmesinin nedeni büyümeyi yavaşlatmaktır.
Bankalardaki tahvil fiyatlarının düşmesi yüksek nema artışının olağan bir sonucu olarak gerçekleşir. Yani siyaset faizinin gerçek aktiviteye dönüşmesi olarak Anlatım edebiliriz. Bu yüzden bu Yıl birçok gelişmiş ülkedeki ekonomik büyüme hayli yavaş kalacak. Sıkılaştırıcı Nakit siyaseti, talebi baskılamada tesirli olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Saunders, şu anda global ekonomiyi etkileyen Biricik bir meseleden bahsedilemeyeceğini ve tehditlerin bölgelere nazaran değişkenlik gösterdiğini belirterek, “Avrupa’nın sorunu güç fiyatları. ABD’deki hikaye daha Fazla bankalarla ilgili lakin 2008 finansal krizi üzere değil. İngiltere’de de güç fiyatlarının tesiri sürüyor. Fiyatlar birkaç ay öncesine nazaran epeyce düşük düzeyde olsa da şartlar güç olmaya devam ediyor.” dedi.
patronlardunyasi.com
Yorum Yok