Bozulan ak eşya yahut kombilerin Tamir ettirmek isteyen tüketiciler, yetkili servise ulaşmak istediklerinde dolandırılabiliyor.
Artıgerçek.com’dan Dinçer Gökçe‘nin haberine nazaran Özellikle internet üzerinde yapılan aramalarda sıklıkla, Düzmece servisçilere ilişkin web siteleri arama motorunda üst sıralarda çıkıyor. Bu Düzmece servislerden biri ile ilgili şikayetler dava konusu oldu.
EŞ VAKİTLİ OPERASYON YAPILDI
İstanbul polisi, bir müddettir artan şikâyetler üzerine harekete geçti, şebeke üyelerine yönelik teknik ve fiziki takipler başlattı. Elde edilen kanıtlar ışığında Kasım 2019’da bir Fazla ili kapsayan operasyon düzenlendi. Yürütülen soruşturma sonrası şüphelilere yönelik Çeşitli vilayetlerde davalar açıldı. 6 bireye yönelik hazırlanan iddianamede de, şüphelilerin dolandırıcılık hareketi yanı Dizi kabahat örgütü kurdukları da öne sürüldü.
BAKAN NEBATİ’NİN KARDEŞİNE İLİŞKİN ŞİRKETİN ÇALIŞANI DA MAĞDUR
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ve 20’ye yakın kişinin de şikâyetçisi olduğu dava evrakına, mağdur edilen bireylerin sözleri de girdi. Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin kardeşine ilişkin BG Store Mağazacılık AŞ’de asistan olarak çalışan Derya Akyazı’nın da dolandırılanlar ortasında olduğu anlaşıldı. Eşi Yusuf Akyazı ile verdiği tabire nazaran, buzdolaplarının bozulması üzerine Derya Akyazı, internetten bulduğu telefon numarasını aradı.
Yusuf İşgören ve Mustafa Sarsıplı
VERDİĞİ KARŞILIKLAR Baş KARIŞTIRDI
Telefonun ucundaki kişi, yetkili servis firması olduklarını söyledi. Akyazı’nın verdiği adrese servis elemanlarının gönderileceği Anlatım edildi. Yusuf Akyazı’nın konutta olduğu sırada, hakkında dava açılan sanıklardan Yusuf İşgören konuta geldi. Yusuf Akyazı, gelen şahıstan, buzdolabının üzerindeki kodu aygıta okutarak garanti kapsamında olup olmadığını Denetim etmesini istedi.
Yusuf İşgören, buzdolabını üreten firmanın Türkiye’den çekildiğini belirterek “O yüzden çıkmaz” diye karşılık verdi. Bu karşılığa karşılık Akyazı “Peki o Vakit siz kimsiniz” diye sordu. İşgören, farklı bir firmanın elemanı olduğunu söyledi. Buzdolabını üreten firmanın da kendi çalıştığı şirkete devredildiğini söyledi. Lakin Müstahsil firma Türkiye’den çekilmediği üzere, iki şirket ortasında bir Çağ de Laf konusu değildi.
BİR DAHA ULAŞMAK MÜMKÜN OLMADI
Akyazı, aldığı cevaptan tatmin olmasa da, buzdolabındaki arızanın ne olduğu konut fiyatının ne kadar olduğunu sordu. İşgören, dolapta bir modül değiştireceklerini bunun da 650 lira olduğunu söyledi. Akyazı, ödemeyi elden yaptı. İşgören, dolaba modül taktı ve rastgele bir fatura yahut makbuz bırakmadan meskenden ayrıldı. Ortadan iki gün geçtikten sonra dolap yine arızalandı. Akyazı çifti bu sefer, aradıkları telefon numaralarının hiçbirine ulaşamadı.
KOMBİ İÇİN DE BİREBİR PARAYI ALDI
Dosya kapsamında sözü alınan Levent Hanbay da bozulan kombisi için şebekeye 830 lira ödeme yaparken, Feride Nilgün Alp isimli şahıs de, Tekrar Yusuf İşgören’e, bozulan kombisi için 650 lira kaptırdı.
SAVCI: PARÇALAYIP SATTILAR
Savcılık mütalaasında sanıkların ‘dolandırıcılık’ hatasını işlediklerinin sabit olduğu kaydedildi. Sanıkların, hangi markaya ilişkin eserin tamiri için çağrıldılarsa, o markanın ismini taşıyan yelekleri giydiklerinin kaydedildiği mütalaada özetle şöyle denildi:
“Tamir için meskenden alınan eşyalar, Öbür bireylere satıldı. Laf konusu eşyalar Bazen Vakit da kesimlere ayrılarak satıldı. Sanıklar bu süreçleri yaparken, işyeri adreslerini gizli tuttu. Tamir için gittikleri meskenlerde, kendilerini Daimi farklı isimlerle tanıttı. Öbür şahıslar üzerine aldıkları telefon çizgilerini Daimi değiştirdiler”.
HER BİR ‘TAMİR’ İÇİN FARKLI CEZA
Mütalaada, sanıklardan Mustafa Sarsıplı ile Mustafa Hocaoğlu’na 5’er yıldan 55’er yıla, Esma Asena Sarsıplı’nın 4 yıldan 20 yıla, itimat Küçükali’nin 3 yıldan 15 yıla, Hakan Omur’un 1 yıldan 5 yıla, Yusuf İşgören’in ise 6 yıldan 30 yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılması istendi.
DOLANDIRICI OLSAK HESAP NUMARASI VERMEYİZ
Açıklanan mütalaaya karşı savunmaları alınan sanıklar ise suçlamaları reddetti. Sanıklardan Mustafa Sarsıplı “Ben dolandırıcı değilim. Vergi mükellefiyim. Yanlış anlaşılma oldu. Sorumsuzluğumuz oldu. Kimsenin makinesini çalmadık” dedi.
Sanık Yusuf İşgören ise mütalaaya karşı “Biz dolandırıcı değiliz. Dolandırıcı olsak hesap numarasını vermeyiz. Kendi şahsıma da Nakit gelmişti, dekontlarını sunmuştum” dedi.
Bazı sanıkları avukatları ise, yazılı olarak mahkemeye sundukları dilekçelerde, istenen cezaların yasaya ve yola karşıt olduğu sav edildi.
Yorum Yok