Feramuz Erdin yazdı
Muhalefetin AKP’nin 20 yıllık kesintisiz iktidarına nihayet vermeye en Fazla yaklaştığı seçime artık saatler kaldı. Cumhur ve millet ittifaklarının savlı çıkışlarına cet İttifakı da eklendi. Muharrem İnce’nin sürpriz formda Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi ise bütün siyasi hesapları kökünden değiştirdi.
İşte bu koşullar altında girilen seçim ve sonrasında halk güvenliğinin nasıl olacağı konusu en öncelikli soru haline geldi.
YABANCI ŞİRKETLER OLAYA NASIL BAKIYOR?
Özellikle batı basınında peş peşe yayınlanan manşetler dünya kamuoyunun dikkatini Türkiye’deki seçimlere çevirmesine neden oldu. Manşetlerde kullanılan “yılın seçimi”, “kader seçimi” üzere başlıklar, Erdoğan’ın birinci kere kaybetmeye bu kadar yakın olduğu yorumları ile desteklenince, İç kamuoyundaki beklenti de haliyle daha da yükselmiş oldu.
Seçim sonuçlarının taraflarda memnuniyetsizlik yaratması halinde silahlı sokak çatışmalarının ve hatta bir İç savaşın yaşanması ihtimali Vakit vakit birtakım siyasetçiler tarafından da lisana getirildi.
Bazı milletlerarası Emniyet ve risk idaresi firmalarının da benzeri yorumlar ile ortaya çıkması Özellikle yabancı sermayeli şirketler ile ülkemizde çalışan yabancıları huzursuz etmiş oldu. Birçok şirket bu hafta içinde, ülkede genel bir silahlı çatışma yaşanması halinde kriz idaresi planlamalarını ve yabancı işçinin ülkeden tahliyesi senaryolarını bitirdi.
Şimdi mesuliyet makamındaki herkes uygulamayı başlatmak için dikkat kesilmiş halde pazar günü istikbal haberleri bekliyor!
OY Eda GÜNÜ
Seçim günü, kanun gereği Özel yasaklar uygulanacağı için genel kolluk haricinde, ruhsatlı dahi olsa silah taşınması yasak olacak. Muhakkak bir müddet boyunca alkol satışı yapılamayacak. Birebir biçimde propaganda yasağı uygulanacak.
Taraflar esasen kendilerinin kazanacağına Kesin gözüyle baktığı için, sandık bölgelerinde oy Eda müddetinde yaşanan gerginlikler Fazla Kıymetli sonuçlar doğurmadan sonlanacaktır. Kolluk güçleri de buralarda vazife başında olacakları için münferit olanlar haricinde Değerli bir Hadise yaşanması beklenmemelidir.
Asıl tansiyon, oy Eda sürecinin bitmesinin akabinde sayıma geçilmesi ve sonrasındaki seçim süreçlerinin yürütülmesi esnasında yükselecektir. Oyuna sahip çıkma motivasyonu ortamı doğal olarak gerginleştirecektir.
Bir müddettir toplumsal medya üzerinden gerçekleştirilen ağır toplumsal hipnoz uygulamaları, birtakım insanlardaki sorgulama ve sağduyulu davranma yetisini neredeyse ellerinden almıştır!
O gece ve sonrasında yaşanması mümkün olaylar aşağıda sıralanmıştır. Yalnız burada şunu Özellikle belirtmek gerekiyor ki bu sayılanlar, yaşanabilecek olasılıkların hatırlatılmasını içermektedir. En Üzücü senaryonun ne olabileceği hakkında bir Fikir vermesi emeli taşımaktadır.
SİLAHLI ÇATIŞMA
Seçimin birinci cinste bitmesi ve taraflardan birisinin Fazla az bir farkla kazanması durumunda kaybeden tarafta öfke, Düş kırıklığı ve itirazların yükseleceği bir gerçektir. Daha oyların sayımı esnasında ve devamında Kesin olmayan resmi seçim sonuçları açıklandıktan sonra kimi hengamelerin, kanlı olayların ve hatta silahlı çatışmaların yaşanması olasıdır.
Böyle olayların meydana gelmesi halinde tansiyonun düşmesi gayesiyle seçim sonuçlarının açıklanmasının yavaşlatılması üzere bir seçeneğe başvurulması ihtimali vardır. Halktaki tansiyona nazaran bağlantının yavaşlatılması yahut büsbütün kesilmesi üzere seçenekler gündeme gelebilir. lakin bu durumda da “oy hırsızlığı” tezleri ayyuka çıkması ve gerginliğin daha da artması Laf konusu olabilir.
Bu ihtimalin gerçekleşmesi durumunda halk nizamını sağlamakla misyonlu olanlar açısından epey şiddetli bir süreç yaşanacaktır.
OHAL İLANI VE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI
Olayların önü alınamayacak biçimde büyümesi ihtimali karşısında OHAL ilan edilmesi ve sokağa çıkma yasağı uygulanmasının getirilmesi beklenebilir. Seçim sonuçları katılaşmadığı ve vazife Çağ teslimi yapılmadığı için var hükümetin bu türlü bir karar alması kanuna Müsait olacaktır.
Eğer seçimi kaybettiği ortaya çıkan var iktidar ise OHAL’in varlığı doğal olarak münakaşa yaratacaktır.
Ancak AKP’nin sonuçları kabul etmeyerek iktidarı teslim etmeyeceğine dair ileri sürülen görüşler olsa da pratikte, daha Evvel kaybettikleri Ankara, İstanbul üzere Mahallî idareleri Kesin sonuçlar açıklandıktan sonra devretmekte Problem yaşanmadığı görülmüştür. genel seçimdeki bu türlü bir yenilgi ihtimali karşısında, bu tavırlarında bir değişiklik olacağını düşünmek için bir neden yok üzere görünüyor?
İÇ SAVAŞ VE AYAKLANMA
İç savaş, toplumun Fazla daha kapsamlı halde bölünmesi ve silahlı formda çatışmasıdır. Türkiye’de silahlı halde sokağa inebilecek marjinal kümelerin varlığı kestirim edilmektedir. Pusuda bekleyen kışkırtıcı kümelerin bu türlü bir çatışma ortamı için fırsat kolladığı ve hatta kimi fırsat yaratmaya çalıştığı gözlemlenebilmektedir.
Ancak Türkiye’deki toplumsal Bina ve irtibatın buna ne kadar müsaade edeceği açıkçası net değildir? Halkın feraseti bugüne kadar bu türlü bir şeye müsaade etmemiştir.
ASKERİ vuruş VE YABANCI GÜÇ MÜDAHALESİ
“Askerin olduğu her yerde vuruş ihtimali mevcuttur” diye bir Laf vardır. O sebeple, seçimden sonra ortamın gerilmesi durumunda bir askeri vuruş yaşanması da ihtimal dâhilindedir.
Ülkedeki halk sisteminin Aka ölçüde bozulması halinde yetkililerin yordamına nazaran Davet etmesi halinde yabancı askerlerin ülkemize gelmesi mümkündür.
Ancak bu haldeki askeri ihtimallerin gündeme gelmesi açıkçası bugün prestijiyle Fazla zordur. Geçmişte yaşanan deneyimler halkta bu tarafta demokratik refleksler geliştirilmesine neden olmuştur.
SOSYAL MEDYA İLE SOKAK FARKLI DÜŞÜNÜYOR
Yukarıda sayılan ihtimaller dünyadaki rastgele bir ülkede gerginlik altında gerçekleşen seçimlerden sonra yaşanması mümkün olayları içermektedir.
Türkiye’de her ne kadar toplumsal medyada gergin bir ortam olsa da sokaktaki seçmenin o kadar da ajite olmadığı açıkça görülmektedir. Muhalefetin iktidara birinci Defa bu kadar yakın hissetmesi bu seçimde bir farklılık yaratsa da herkes, rastgele bir yenilginin her iki taraf için de dünyanın sonu olmadığını bilmektedir. Seçimin kazananı olduğu kadar kaybedeninin de olacağı çoğunluk tarafından özümsenmiştir.
O yüzden de toplumsal medyadaki kutuplaşma, kışkırtma yahut hareketliliklerin sokakta taban bulması ihtimali epeyce düşüktür.
Esasen istihbarat ve kolluk güçleri de bu Cin yapılanmaları yakından takip etmektedir.
patronlardunyasi.com
Feramuz Erdin, Emniyet ve Kriz İdaresi Danışmanı Eğitimi ve 30 yılı aşan halk ve Özel bölüm deneyimi ile Emniyet ve kriz idaresi alanında ispatlanmış uzmanlık mesleğine sahiptir. Uzmanlık alanı ile ilgili bilimsel çalışmalar yapmakta ve kurumsal yapılar ile sivil cemiyet kuruluşlarına danışmanlık hizmeti vermektedir.
Yorum Yok