372 kişiyi mağdur ettiği teziyle yargılanan Vebitcoin’in tutuklu sanığı ‘Baron’ lakaplı İlker Baş, “3 kez kalp krizi geçirdim, kalp hastasıyım. Eşimin üzerine her şey bloke. Yalnızca borçlarımı ödemek, şirketimi kurtarmak tek derdimdi. Altı aydır makarna yiyorum. Ben içeride ölürsem, bu sorun nasıl çözülecek” dedi. Mahkeme heyeti, Vebitcoin şirketinin hesap hareketlerinin gönderilmesi için kripto firmasına müzakere ve firmanın Muğla’daki tüm bankalardaki hesap hareketlerinin gönderilmesiyle ilgili yazı yazılmasına karar verdi.
Sabah’tan Hayrettin Şaşmaz’ın haberine nazaran Muğla merkezli kripto para süreç platformu Vebitcoin’in faaliyetlerini durdurduğunun açıklamasından sonra onlarca kişiyi mağdur ettiği sav edilen şirketin tutuklu CEO’su ‘Baron’ lakaplı İlker Baş’ın da ortasında bulunduğu 16 kişi hakkında hazırlanan iddianame, Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti.
İddianamede, şirketin tutuklu CEO’su İlker Baş, ‘Hanımağa’ lakaplı eşi G.B. ile birlikte başka sanıklar hakkında, nitelikli dolandırıcılık kabahatinden 1316’şar yıl mahpus cezası isteniyordu.
372 kişiyi mağdur ettiği ileri sürülen şirketin tutuklu CEO’su İlker Baş’ında ortalarında bulundu 16 sanığın yargılandığı davanın birinci duruşması Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanık İlker Baş ve öteki sanıklar hakim karşısına çıktı. İddianame kapsamında sanıklara kabahat örgütü kurmak, nitelikli dolandırıcılık ve kanıt karartma hataları yönetildi.
ŞİFRE KİMSENİN ELİNE GEÇMESİN DİYE EXCELİ SİLDİM
Sanıklar mahkeme lideri ve avukatların sorularıyla çapraz sorguya alınarak dinlendi. Şirkette transfer onaylayıcısı olarak misyon yapan tutuksuz sanık B.B. mahkemede, “Emniyette verdiğim tabirimi covid olduğum için denetim ettirmediler. Sistemin şifresini ben silmedim. Zira şifre silinmez. O gün kaos ortamından ötürü şifre kimsenin eline geçmesin diye exceli sildim. Bunu da güvenlik nedeniyle yaptım. Emniyette şifreyi kurtararak takımlara sundum. Bu kanıt karartma süreci sayılmaz. Key’ler cüzdan şifresini hatırlamıyorsan diye kullanılan bir sistem. Ocak ayına kadar bu şifre Y.K.’daydı, sonra ben aldım. Ocak ayına kadar müdür Y.K’idi. Vazifesi B.E. devraldı. A.Ö.T’nin hırsızlık olayını ben yakaladım ve çabucak Y.K’ye bildirdim” dedi.
“PARAMIZI ÇALDINIZ DERİZ”
Sanıklar ortasında müdür olarak anılan Y.K. mahkemede, “Bir evvelki duruşmaya askerde olduğum için katılamadım. Her şeyi konuşup bu olayın açığa kavuşmasını istiyorum. Ne hikmetse kimse hiçbir şey yapmamış. Her şeyi ben yapmışım. 2021 Ocak ayında işten ayrıldım. Şirket çalışmaya devam etmiş. Arkadaşlarımı da anlıyorum. Çıkış yolu olarak beni gördüler. 2018 yılında maddi düşünce yaşandı. İlker B. altınlarını bozdurarak soğuk para desteği yaptı. Bizim hesaplarımızın kullanılma nedeni de limitlerin yetmemesi olduğu söylendi. Hesaplara 500 bin-1 milyon TL para giriş çıkışı olmaya başlayınca biz korktuk. Korkup hesaplarını kullandırmak istemeyenleri kovmaya kalkıştılar, işten çıkmak isteyenlere de ‘paramızı çaldınız deriz’ dediler. Girdaba girdik liderim. Ne çıkabildik ne kalabildik. 15-20 saat çalışıyorduk. Toplumsal hayatımız yoktu. Eşimle boşanma kademesine geldik. 2021 Ocak ayında işten ayrıldım. G.B. İlker B’nin eşidir. En az 8 saat şirkette bulunurdu. İşe kim geliyor kim geliyor ve kim alınacaksa o karar verirdi. Birtakım vakitler gelip bana ‘hesabıma 20 bin gönder’ der giderdi. Bunu eşi olarak mı, çalışan olarak mı yapardı bilmiyorum.” diye konuştu.
Kendisi ile ilgili savları kabul etmediğini lisana getiren İlker Baş’ın eşi G.B, “Ben etkin bir çalışan değildim. Yalnızca SGK yatıyordu. Şirketin kaç müşterisi var, kim giriyor, kim çıkıyor, ben bilmem. 22 Nisan günü konutta çocuklarımla birlikte iken rehin alındık. Jandarmaya gittim ancak dışarıda tıpkı şahıslar olduğu için endişemden şikayetçi olmadım. 23 Nisan günü işyerine gittiğimde eşim yoktu. Eşimi aradım meskene gidip çocukların yanında olmam gerektiğini söyledi. Papara hesabımdan Y.K’ya aktarılan yaklaşık 5 milyon parayı sorgulamadım. Kendim tarafından yapılan bir süreç değildi. Beni şirkette gördüklerini söylüyorlar. Eşimi bir gün ziyarete gitmiştim. Toplantıdaydı iş görüşmesine birinin geleceğini söyleyerek, kendisi gelene kadar ağırlamam için rica etti. Yazılımcımız S.Ç ve eşi ile evet İstanbul’da görüştük yalnızca aile yemeği yedik iş görüşmesi yapmadık” dedi.
“ALTI AYDIR MAKARNA YİYORUM”
Tutuklu Sanık İlker Baş, savunmasında şu tabirleri kullandı: “Y.K anlattığı kıssaya bakılırsa tam yetkinin onda olduğu aşikar. Hesabında MASAK raporuyla 7 milyon çıkmasına karşın 4 ay boyunca Y.K. ile ilgili konuşmadım, konuşturmadım. Şirketimizde yaşanan hırsızlık olayını yapan kişiyi işe alan oydu. Yetkili değildim diyor o vakit işe nasıl aldı? 14 milyon para var 7 milyonu yok. 31 Ocak öncesi yani Y.K’nın şirketten ayrılmadan evvelki ve eşimin HTS kayıtlarına bakılsın. Ben Y.K’ya çok güveniyordum. Soruyorum 2018 yılında B.D.’nin hırsızlık yaptığını bana söylemedi. Y.K. o villayı nasıl aldı. Biz kimseye mobing yapmadık, menfaatlerine nazaran para kullandırmadık. Yalnızca 2018’de kriz yaşandı. 2021 Nisan ayına kadar da sorun yaşanmadı. 18 aydır tutukluyum, konut hapsine de razıyım. Herkes hatasız güya tek ben hatalıyım. 3 kez kalp krizi geçirdim, kalp hastasıyım. Eşimin üzerine her şey bloke. Yalnızca borçlarımı ödemek, şirketimi kurtarmak tek derdimdi. Altı aydır makarna yiyorum. Ben içeride ölürsem, bu sorun nasıl çözülecek.”
HESAP HAREKETLERİ İNCELENECEK
Mahkeme heyeti, tutuklu İlker Baş’ın avukatının tahliye, banka hesaplarındaki blokenin kaldırılması talebini reddetti. Baş’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanık G.B, A.A. , B.B. ve Y.K’nın avukatlarının banka hesaplarındaki üzerindeki blokenin kaldırılması talebi mahkemece reddedilirken, başka tutuksuz sanıkların hesapları üzerindeki önlemler kaldırıldı. Mahkeme, Vebitcoin şirketinin hesap hareketlerinin gönderilmesi için kripto firmasına müzakere ve Vebitcoin’in firmasının Muğla’da tüm bankalardaki hesap hareketlerinin gönderilmesiyle ilgili yazı yazılmasına karar verdi.
Yorum Yok